19 Ocak 2013 Cumartesi

Persepolis


Senaryo

Sahne 0


Marji: Özge      Şah: Ege Berent


(Marji’nin sesi İran’da yaşanan olayları anlatır)


SES: Şahın sonu yakındı…


ŞAHIN SESİ: Başkaldırınızı anladım. Hep beraber demokrasiye doğru yürümeye çalışacağız.


SES:  Gerçekten de denedi, ama halk tek bir şey istiyordu: Çekip gitsin!


SES:  Gittiği gün ülke tarihini en büyük gününü yaşadı. Birkaç gün sonra suçlular serbest bırakıldı. Toplam 3000 kişi…


(Suçlu Fotoğrafı ve Suç Kartı ekranda görünür.)

SES:  Demokratik seçimler düzenlendi. Halkın %99’u (?) İslam Cumhuriyeti’ne oy verdi.


SES:   Sonunda dünün bütün devrimcileri cumhuriyetin amansız düşmanlarına dönüştüler. Değişen yalnızca hükümet değildi. Gündelik yaşam da değişti. Kadınları bütün potansiyel ırz düşmanlarından korumak için türban takmak zorunlu ilan edildi. Son olarak Saddam İran’a saldırdı. İkinci Arap istilası başladı.


Sahne 1


Marji: Özge      Anne: Ezgi K.     Babaanne: Cansu     Baba: Kendal   Asker: Timur



(Marji, babaannesi, babası ve annesi ile eve dönmektedirler, arabanın önünü bir asker keser.)

Asker:  Dur!


(Araba durur.)


Asker: Aşağı inin.


(Baba aşağı iner.)


Asker:  Kimlik kartı, ruhsat, ehliyet


Baba: Tamam

Asker:  Üfle!


(Baba üfler.)


Asker:  Üstelik içmişsin.


Baba: Yo, hiç de değil!


Asker:  Benimle dalga mı geçiyorsun? Kravatından belli batılılaşmış herif.


(Anne iner.)


Baba: Bu kadarı yeter. Ben yirmi yıldır bu ülke için çalışıyorum benimle bu şekilde konuşamazsın.


Anne: Affedin onu.


Asker: Kes sesini!


Anne:  Affedin onu. Dinleyin, anneniz olacak yaştayım. Kaç yaşındasınız 16 mı? Benim kızım 12. Affedin onu.


Asker:  Karına dua et, yoksa çoktan cehennemi boylayacaktın.

( Asker onları zorla arabanın içine sokar.) Madem içki içmediğini iddia ediyorsun, bin arabaya bakalım evinde içki var mı?


(Arabanın içinde: )


Baba:  Anne, Marji, vardığınızda eve ilk önce siz çıkın. Onları oyalamaya çalışacağım. Bütün içki şişelerini boşaltın.


Anne:  Ama nasıl?


Babaanne: Meraklanma rahmetli babandan alışkınım, her vakit onun el ilanlarını saklamak gerekiyordu.


(Eve gelirler. Anne arabada, baba dışarıda askerle konuşmakta, Marji ve babaanne gizlice kaçmaya çalışırlar.)


Baba:  Belki de eve çıkmanıza gerek yok. Kapı komşumuz yaşlı ve kalp hastası. Eğer gürültü yaparsak ölümüne neden olabiliriz.


Anne: Haydi sıvışın!


Asker: Hey, siz ikiniz nereye gidiyorsunuz?


Babaanne:  Oğlum ben şeker hastasıyım. İlacımı içmezsem düşüp bayolacağım.

Asker:  Şeker hastası mı? Annem gibi.


Babaanne:  O zaman beni anlarsınız çok acil.


(Marji ve babaanne eve girerler ve evdeki bütün şarapları tuvalete boşaltırlar.)

Babaanne:  Ve işte son dokunuş.


(Babaanne oda parfümü sıkar. Ayak sesleri duyulur ve baba içeri girer)


Babaanne:  Öteki nerede?


Baba: Sen onlara ne bakıyorsun? İnançları hiç de ideolojik değil. Birkaç metalik her şeyi unutmasına yetti. (Koltuğa oturur.)  Bütün içkileri döktünüz mü?


Babaanne: Evet


Baba: Hepsini mi?


Marji: Evet


Baba:  Tanrım bana güç ver.


Sahne 2


Marji: Özge      

Satıcılar: Kendal, Timur, Efe, Azmi, Ege Berent, Cansu

Kadın Muhafızlar: İzzet, Bora


(Marji sokakta satıcıların arasında yürümektedir.)


1.      Satıcı: Estivi Vonder

2.      Satıcı: Abba, Bee Jees

3.      Satıcı: Yazoo

4.      Satıcı: Pink Floyd

5.      Satıcı: Jaykıl Maskın

6.      Satıcı: Video kaseti, müzik kaseti, oyun kartları, ruj, oje, satranç, yapıştırıcı, çikolata.


(Marji altıncı satıcı ile konuşur. Kim Wille kaseti satın alır.)


Marji: Ne kadar?


6. Satıcı: 110 Tuman


( Marji yoluna devam eder. Arkasından iki kadın muhafız gelmnektedir.)


1. Kadın: Hey! Sen dur bakalım.


2. Kadın: Bu Punk ayakkabıları da ne?


Marji: Hangi Punk ayakkabıları?


1. Kadın: Bu!


Marji: Bunlar basketbol ayakkabısı.


2. Kadın: Kes sesini Punk işte.


Marji: Bunları basketbol oynadığım için giyiyorum. Okulun basketbol takımındayım.


2.Kadın: Tabi, boyundan belli.


1. Kadın: Bu kot montla mı basketbol oynuyorsun?  Bu ne? Michael Jackson, çöküşün sembolü değil mi?


Marji: Bu Malkom X, Amerikalı Müslüman siyahların lideri.


1. Kadın: Dalga mı geçiyorsun sen benimle? Michael Jackson bu!


Marji: Kim o tanımıyorum.


2. Kadın: Örtünü düzelt küçük f….....   böyle pantolon giymeye utanmıyor musun?


1. Kadın: Sen arabaya bin seni komiteye götüreceğiz.


Marji: Özür dilerim hanim efendi. Bir daha olmayacak.


1. Kadın: Arabaya bin!


Marji: Hanımefendi, annem öldü. Benimle kötü üvey annem ilgileniyor.(Ağlamaya başlar.)  Hemen eve gitmezsem beni öldürecek, ütüyle etlerimi yakacak! Babamı, beni öksüzler yurduna göndermeye mecbur bırakacak.


2. Kadın: Tamam git. Bir daha kurallara uymadığını görmeyelim.


(Sahne biter Marji’nin sesi duyulur.)


Ses: Bütün bunların üzerine ailem beni Avusturya’ya gönderdi. İlk başlarda hayatım güzeldi fakat sonra…






Sahne 3


Marji: Özge      

Kız: Sezen

1. Erkek: Efe

2. Erkek: Azmi


(Marji kafede oturmaktadır. Arka masada 2 Erkek ve 1 Kız oturmaktadırlar.)


Kız: Kardeşime Fransız olduğunu söylemiş.


1. Erkek: İnanmış mı?


Kız: Ne dersin? Nasıl konuştuğunu gördün mü?


2. Erkek: Ya o suratı!


1. Erkek: Yoksa kardeşin ona asılıyor muydu?


Kız: Ne alaka!


2. Erkek: Bu içimi rahatlattı. Marc gibi bir çocuğu tamlaması haksızlık olurdu.


Kız: Hah, Hah, Hah! Kardeşim böyle bir ton balığıyla çıkarsa kendimi öldürürüm.


2. Erkek: Bilmiyorum dikkat ettiniz mi ama ne ülkesinden ne de ailesinden bahsediyor.


Kız: Bence savaşı gördüğünü söylerken yalan atıyor, bütün bunlar ilgi çekmek için.


( Marji birden kalkar ve onların yanına gelir. Bağırarak: )


Marji: Kapayın çenenizi yoksa ben kapatacağım! Ben İranlıyım ve İranlı olmaktan gurur duyuyorum!


(Marji ağlayarak dışarı çıkar ve 1. Erkek arkasından: )


1. Erkek: Tamamen çıldırış bu.


(Marji dışarıda ağlamaktadır.)


Marji: Ölmek istiyorum! Beni kollarına alacak ve sakinleştirecek annem ve babam nerede? Şimdi ninemin söylediğini anlıyorum. Kendime karşı dürüst değilsem, hiç  bir şeye karşı dürüst olamam.



(Sahne biter Marji’nin sesi duyulur.)


Ses: Avusturya bana uygun değildi. İran’a dönmeye karar verdim. Her şey çok değişmişti. İlk başlarda biraz zorlansam da birkaç ay sonra hayata alıştım. Hatta evlenmiştim bile… Zaman geçtikçe bunun bana göre olmadığını anladım ve boşanmaya karar verdim. Artık İran’da kalamazdım.


Sahne 4


Marji: Özge

Baba: Bora

Anne: Sevde

Babaanne: Cansu


Marji: Fransa’ya gitmek istiyorum.


Baba: Çok güzel sana bir vize gerekiyor.


Anne: Ama…


Baba: Onun için endişelenme, kızımız ne yapması gerektiğini bilir.


(Sahne biter Marji’nin sesi duyulur.)


Ses:  Kesin çıkış tarihim olan temmuz ile Eylül 1994 arasında her sabah, hiçbir köşesini unutamayacağım Tahran dağlarında aylak aylak dolaştım. Ninemle birlikte Hazar Denizi’nin kıyısında tatile çıktım ve her zaman benimle gurur duyacağına söz verdiğim büyük babamın mezarına gittim. Ayrıca amcam Anuş’un bulunduğu yere gittim ve kendime karşı dürüst olacağıma söz verdim. Annemle ve babamla eğlenceli zamanlar geçirdim, ninemle birlikte Mehrabat Havaalanında bana eşlik ettikleri 9 Eylül 1984’e kadar.


Persepolis Videomuz




Senaryo

Sahne 0


Marji: Özge      Şah: Ege Berent


(Marji’nin sesi İran’da yaşanan olayları anlatır)


SES: Şahın sonu yakındı…


ŞAHIN SESİ: Başkaldırınızı anladım. Hep beraber demokrasiye doğru yürümeye çalışacağız.


SES:  Gerçekten de denedi, ama halk tek bir şey istiyordu: Çekip gitsin!


SES:  Gittiği gün ülke tarihini en büyük gününü yaşadı. Birkaç gün sonra suçlular serbest bırakıldı. Toplam 3000 kişi…


(Suçlu Fotoğrafı ve Suç Kartı ekranda görünür.)

SES:  Demokratik seçimler düzenlendi. Halkın %99’u (?) İslam Cumhuriyeti’ne oy verdi.


SES:   Sonunda dünün bütün devrimcileri cumhuriyetin amansız düşmanlarına dönüştüler. Değişen yalnızca hükümet değildi. Gündelik yaşam da değişti. Kadınları bütün potansiyel ırz düşmanlarından korumak için türban takmak zorunlu ilan edildi. Son olarak Saddam İran’a saldırdı. İkinci Arap istilası başladı.


Sahne 1


Marji: Özge      Anne: Ezgi K.     Babaanne: Cansu     Baba: Kendal   Asker: Timur



(Marji, babaannesi, babası ve annesi ile eve dönmektedirler, arabanın önünü bir asker keser.)

Asker:  Dur!


(Araba durur.)


Asker: Aşağı inin.


(Baba aşağı iner.)


Asker:  Kimlik kartı, ruhsat, ehliyet


Baba: Tamam

Asker:  Üfle!


(Baba üfler.)


Asker:  Üstelik içmişsin.


Baba: Yo, hiç de değil!


Asker:  Benimle dalga mı geçiyorsun? Kravatından belli batılılaşmış herif.


(Anne iner.)


Baba: Bu kadarı yeter. Ben yirmi yıldır bu ülke için çalışıyorum benimle bu şekilde konuşamazsın.


Anne: Affedin onu.


Asker: Kes sesini!


Anne:  Affedin onu. Dinleyin, anneniz olacak yaştayım. Kaç yaşındasınız 16 mı? Benim kızım 12. Affedin onu.


Asker:  Karına dua et, yoksa çoktan cehennemi boylayacaktın.

( Asker onları zorla arabanın içine sokar.) Madem içki içmediğini iddia ediyorsun, bin arabaya bakalım evinde içki var mı?


(Arabanın içinde: )


Baba:  Anne, Marji, vardığınızda eve ilk önce siz çıkın. Onları oyalamaya çalışacağım. Bütün içki şişelerini boşaltın.


Anne:  Ama nasıl?


Babaanne: Meraklanma rahmetli babandan alışkınım, her vakit onun el ilanlarını saklamak gerekiyordu.


(Eve gelirler. Anne arabada, baba dışarıda askerle konuşmakta, Marji ve babaanne gizlice kaçmaya çalışırlar.)


Baba:  Belki de eve çıkmanıza gerek yok. Kapı komşumuz yaşlı ve kalp hastası. Eğer gürültü yaparsak ölümüne neden olabiliriz.


Anne: Haydi sıvışın!


Asker: Hey, siz ikiniz nereye gidiyorsunuz?


Babaanne:  Oğlum ben şeker hastasıyım. İlacımı içmezsem düşüp bayolacağım.

Asker:  Şeker hastası mı? Annem gibi.


Babaanne:  O zaman beni anlarsınız çok acil.


(Marji ve babaanne eve girerler ve evdeki bütün şarapları tuvalete boşaltırlar.)

Babaanne:  Ve işte son dokunuş.


(Babaanne oda parfümü sıkar. Ayak sesleri duyulur ve baba içeri girer)


Babaanne:  Öteki nerede?


Baba: Sen onlara ne bakıyorsun? İnançları hiç de ideolojik değil. Birkaç metalik her şeyi unutmasına yetti. (Koltuğa oturur.)  Bütün içkileri döktünüz mü?


Babaanne: Evet


Baba: Hepsini mi?


Marji: Evet


Baba:  Tanrım bana güç ver.


Sahne 2


Marji: Özge      

Satıcılar: Kendal, Timur, Efe, Azmi, Ege Berent, Cansu

Kadın Muhafızlar: İzzet, Bora


(Marji sokakta satıcıların arasında yürümektedir.)


1.      Satıcı: Estivi Vonder

2.      Satıcı: Abba, Bee Jees

3.      Satıcı: Yazoo

4.      Satıcı: Pink Floyd

5.      Satıcı: Jaykıl Maskın

6.      Satıcı: Video kaseti, müzik kaseti, oyun kartları, ruj, oje, satranç, yapıştırıcı, çikolata.


(Marji altıncı satıcı ile konuşur. Kim Wille kaseti satın alır.)


Marji: Ne kadar?


6. Satıcı: 110 Tuman


( Marji yoluna devam eder. Arkasından iki kadın muhafız gelmnektedir.)


1. Kadın: Hey! Sen dur bakalım.


2. Kadın: Bu Punk ayakkabıları da ne?


Marji: Hangi Punk ayakkabıları?


1. Kadın: Bu!


Marji: Bunlar basketbol ayakkabısı.


2. Kadın: Kes sesini Punk işte.


Marji: Bunları basketbol oynadığım için giyiyorum. Okulun basketbol takımındayım.


2.Kadın: Tabi, boyundan belli.


1. Kadın: Bu kot montla mı basketbol oynuyorsun?  Bu ne? Michael Jackson, çöküşün sembolü değil mi?


Marji: Bu Malkom X, Amerikalı Müslüman siyahların lideri.


1. Kadın: Dalga mı geçiyorsun sen benimle? Michael Jackson bu!


Marji: Kim o tanımıyorum.


2. Kadın: Örtünü düzelt küçük f….....   böyle pantolon giymeye utanmıyor musun?


1. Kadın: Sen arabaya bin seni komiteye götüreceğiz.


Marji: Özür dilerim hanim efendi. Bir daha olmayacak.


1. Kadın: Arabaya bin!


Marji: Hanımefendi, annem öldü. Benimle kötü üvey annem ilgileniyor.(Ağlamaya başlar.)  Hemen eve gitmezsem beni öldürecek, ütüyle etlerimi yakacak! Babamı, beni öksüzler yurduna göndermeye mecbur bırakacak.


2. Kadın: Tamam git. Bir daha kurallara uymadığını görmeyelim.


(Sahne biter Marji’nin sesi duyulur.)


Ses: Bütün bunların üzerine ailem beni Avusturya’ya gönderdi. İlk başlarda hayatım güzeldi fakat sonra…






Sahne 3


Marji: Özge      

Kız: Sezen

1. Erkek: Efe

2. Erkek: Azmi


(Marji kafede oturmaktadır. Arka masada 2 Erkek ve 1 Kız oturmaktadırlar.)


Kız: Kardeşime Fransız olduğunu söylemiş.


1. Erkek: İnanmış mı?


Kız: Ne dersin? Nasıl konuştuğunu gördün mü?


2. Erkek: Ya o suratı!


1. Erkek: Yoksa kardeşin ona asılıyor muydu?


Kız: Ne alaka!


2. Erkek: Bu içimi rahatlattı. Marc gibi bir çocuğu tamlaması haksızlık olurdu.


Kız: Hah, Hah, Hah! Kardeşim böyle bir ton balığıyla çıkarsa kendimi öldürürüm.


2. Erkek: Bilmiyorum dikkat ettiniz mi ama ne ülkesinden ne de ailesinden bahsediyor.


Kız: Bence savaşı gördüğünü söylerken yalan atıyor, bütün bunlar ilgi çekmek için.


( Marji birden kalkar ve onların yanına gelir. Bağırarak: )


Marji: Kapayın çenenizi yoksa ben kapatacağım! Ben İranlıyım ve İranlı olmaktan gurur duyuyorum!


(Marji ağlayarak dışarı çıkar ve 1. Erkek arkasından: )


1. Erkek: Tamamen çıldırış bu.


(Marji dışarıda ağlamaktadır.)


Marji: Ölmek istiyorum! Beni kollarına alacak ve sakinleştirecek annem ve babam nerede? Şimdi ninemin söylediğini anlıyorum. Kendime karşı dürüst değilsem, hiç  bir şeye karşı dürüst olamam.



(Sahne biter Marji’nin sesi duyulur.)


Ses: Avusturya bana uygun değildi. İran’a dönmeye karar verdim. Her şey çok değişmişti. İlk başlarda biraz zorlansam da birkaç ay sonra hayata alıştım. Hatta evlenmiştim bile… Zaman geçtikçe bunun bana göre olmadığını anladım ve boşanmaya karar verdim. Artık İran’da kalamazdım.


Sahne 4


Marji: Özge

Baba: Bora

Anne: Sevde

Babaanne: Cansu


Marji: Fransa’ya gitmek istiyorum.


Baba: Çok güzel sana bir vize gerekiyor.


Anne: Ama…


Baba: Onun için endişelenme, kızımız ne yapması gerektiğini bilir.


(Sahne biter Marji’nin sesi duyulur.)


Ses:  Kesin çıkış tarihim olan temmuz ile Eylül 1994 arasında her sabah, hiçbir köşesini unutamayacağım Tahran dağlarında aylak aylak dolaştım. Ninemle birlikte Hazar Denizi’nin kıyısında tatile çıktım ve her zaman benimle gurur duyacağına söz verdiğim büyük babamın mezarına gittim. Ayrıca amcam Anuş’un bulunduğu yere gittim ve kendime karşı dürüst olacağıma söz verdim. Annemle ve babamla eğlenceli zamanlar geçirdim, ninemle birlikte Mehrabat Havaalanında bana eşlik ettikleri 9 Eylül 1984’e kadar.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder