15 Eylül 2010 Çarşamba

HAYATI 'SOL'DAN YAŞAMAK...

Beynin sol yarımküresi vücudumuzun sağ tarafını, sağ yarımküresi de sol tarafını yönetmektedir. Dolayısıyla beynin sağ lobunun sol lobuna göre daha gelişmiş olması durumuna solaklık denir diyebiliriz ki genel olarak günlük işlerde sol elin, ayağın vs. sağ el, ayağa göre daha baskın kullanılmasına solaklık denmektedir.
Solaklığın nedeni konusunda tıp dünyasında kesin bir sonuca varılamamakla birlikte genetik faktörlere, bebeğin anne karnındaki gelişimine bağlı olduğu şimdilik daha yaygın olarak kabul edilegelen görüşlerdendir.
Solaklığın nedeni bilimadamları tarafından araştırıla dursun solak kişilerin yaşadığı gündelik sorunlar onların toplum tarafından sakar olarak nitelendirilmelerine hatta sağaklara göre daha az yaşamalarına sebep olmaktadır. Sağaklara göre kurulan bir dünya düzeninde solakların yaşadığı gündelik sorunlara baktığımızda;
Zaten solak olduğunuz anlaşıldığı an büyüklerinizden sağak olmaya teşvik konusunda bir baskı görürsünüz ki en büyük sıkıntılardan biridir sizi solak olarak kabul etmelerini sağlamak.
Cetvel, makas, bıçak, cezve, kepçe gibi araçları kullanmaları sağaklar anlamasa da solaklar için bir mucize mahiyetindedir.
Büyükşehirlerde yaşıyor akbil veya ego kartı kullanıyorsanız üstüne üstlük birde solaksanız akbili basarken veya ego kartıyla turnikeden geçmeye çalışırken herkes sağ eliyle kartını okutup soldaki turnikeden geçmeye çalışırken siz sol elinizle kartı okutup sağ taraftaki bambaşka bir turnikeden geçmeye çalışırsınız ama başarılı olamazsınız ta ki karşıdan sizi görüp uyaran güvenlik görevlisinin ikazına dek.
Okul dönemi başlı başına bir sorundur zaten. Sıra arkadaşınızın da solak olma ihtimali çok düşük. Dolayısıyla siz hep solda oturmak zorunda kalan taraf olursunuz kollarınızın çarpışmaması için. Sıra değil de kolçaklı sandalye varsa bir de daha büyük bir problem sizi bekliyor demektir çünkü hiçbir zaman aradığınızda sol kolçaklı bir sandalye bulamazsınız. Sağ kolçaklı bir sandalyede eğri büğrü oturur yada yandaki boş sandalyenin kolçak kısmını da işgal edersiniz.
Saatinizi sağ kolunuza takarsınız dolayısıyla saatinizi ileri-geri almak istediğinizde buton terste kalacağı için kolunuzdan çıkarmak zorundasınızdır.
Mouse kullanıyorsanız mouse PCnizin hep solundadır ve sizden sonra gelen kişinin mouse un burada ne işi var diye tepkisine maruz kalırsınız ayrıca herkesin tıklama işi için kullandığı işaret parmağı yerine siz orta parmağınızı bu konuda üstün beceri sahibi yaparsınız.
Birçok teknolojik eşyayı (telefon, fotoğraf makinesi, klavyedeki numberpad, vs.) kullanmakta zorluk çekerseniz, düğmeler hep ters tarafa konmuştur çünkü.
El sıkışırken önce sol elinizi uzatır gayri ihtiyari karşıdaki kişinin ufak bir şaşkınlığından sonra 'Seni şakacııı seniiiiiii' ithamıyla karşılaşırsınız.
Hele bir de bayansanız ilk etapta tığ tutamaz, kaniviçe işleyemez, örgü öremezsiniz. Bunları öğrenmek  için ekstra ekstra çaba sarfetmeniz gerekir. Hem cinsleriniz inci inci çeyiz dizerken siz onları seyredersiniz.
Trafiğin sağdan aktığı bir ülkede yaşıyorsanız ki büyük ölçüde öyle araba kullanmakta bir sanat oluyor sizin için.
Cicili bicili kupalar alıp birşeyler içmek istediğinizde asla o beğenerek aldığınız kupanızın figürünü göremezsiniz.
Ambalajlı bir ürünü açmak istediğinizde açma yerini bulana kadar akla karayı seçersiniz.
Kapıları, dolapları, pencereleri açarken hep kolların, kulpların neden ters takıldığını düşünürsünüz.
Musluklarda eliniz farkında olmadan hep önce sol tarafa gider ve sıcak su temasıyla kendinize gelirsiniz.
Sizi sol elinizle yazan biri gördüğünde nedense şaşırıp sanki çok anormal bir durummuş gibi 'Aaaaaa sen solak mısın?' sorusuna muhattap kalırsınız.
Yazdığınız yazıyı göremezsiniz. Kara kalem veya mürekkep kullanıyorsanız eliniz yazdıklarınızın üzerinden geçtiğinden hiç temiz kalamazsınız.
Lakin solaklık gerçekten bu kadar negatif birşey midir? Bir solak için tüm bu olumsuzlukların yanında oldukça da eğlenceli birşeydir aslında.
Mesela;
Burası benim tersime geldi diyip otobüslerde istediğiniz özelliklede cam kenarına geçme şansı tanır size,

Sonra okul döneminde öğretmenler düzgün oturun, kağıtlarınızı kapatın diye uyarırken siz sağa dönmüş bir şekilde ben solağımda ondan öyle yazamıyorum diyip kopya alma-verme işlemlerinde başarı sağlayabilirsiniz. (Tabi siz kötü çocuk olmayın uslu uslu oturup cevaplayın soruları... )
Solaklar zekidir tezini arkanıza alıp yürü ya kulum modunda dolaşabilirsiniz.
Birçok spor dalında kendinizi geliştirip bu özelliğiniz sayesinde başarılı bir sporcu (futbol, tenis, ekstrim, vs. ) olabilirsiniz.
Dünya nüfusunun yaklaşık %10-%15 inin solak olduğu bilindiğine göre bu ayrıcalığın tadını çıkarabilirsiniz.
Diğer solakdaşlarınızla daha kısa sürede iletişim kurup, diğer insanlara göre çok daha kısa sürede kaynaşabilirsiniz. Yaşasın solak kardeşliği moduna geçebilirsiniz.
Genelde dikkat çeken biri olursunuz.
 Yani dezavantajları avantaja rahatça çevirebilirsiniz.
Tüm bu avantaj-dezavantajın yanısıra solaklık toplumlarda geçmişte de günümüzde de çokta hoş karşılanan bir durum değildir. Avrupa'da Ortaçağ döneminde solaklara cadı damgası vurulmuş ve sol tarafında beni olan kadınların yakıldığı rivayet edilmektedir. Japonya'da ise evlendikten sonra eşinin solak olduğunu öğrenmesi boşanmayı meşru kılan sebeplerden biri sayılmakta imiş. İslam dünyasında da sol elle yemek yemenin haram kılındığını biliyoruz. Şeytanın sol elle yemek yiyor olması, geçmişten bugüne birçok resimde solak olarak çizilmiş olması solaklığın birçok toplum tarafından hoşgörülmemesinin altında yatan sebeplerden olabilir.
13 Ağustos'un Dünya Solaklar Günü olarak kutlanıldığını hatırlatır, bu dünyada yalnız olmadığınızı belirtmek isterim.
Birgün bile olsa dünyayı sol tarafından yaşamak dileklerimle ... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder