4 Kasım 2010 Perşembe

MAYA KEHANETLERİNE GÖRE 2012 YILI GERÇEKTEN ZAMANLARIN SONU MU?


Bütün büyük dinler, uygarlıkların çöküşleri ile ilgili efsanelere sahiptir. Sapkınlığa düşen uygarlıkların Yaratıcı tarafından yok edilişlerinin başta Kur’an-ı Kerim ve İncil olmak üzere pek çok kutsal kitapta sık sık bahsi geçmektedir. Ne yazık ki insanlığın uygarlaştığı fakat ahlaksızlaştığı bir dönem içindeyiz. Belki bir gün yeni mitolojik hikayeler de kendi uygarlığımızın sapkınlığı ve yok oluşu insanoğluna ibret olması için anlatılacak. Tıpkı eskiden olduğu gibi… Anlamak isteyene tarihte, mitolojide ve kutsal kitabımızda çok büyük dersler var..
Son yıllarda dünyanın en gizemli uygarlıklarından biri olan Mayalar’ın kehanetleri uzun süredir dünya gündemini meşgul etmekte. Maya toplumundan kalan yazılı tabletler bilim adamlarınca ancak yüz yılda çözülebildi. Hiçbir iz bırakmadan tarih sahnesinden silinen bu görkemli uygarlığın izlerini araştıran bilim adamı ve tarihçiler, dünyanın geleceğiyle ilgili önemli ipuçlarına
 ulaştıklarına inanmaktalar.Maya tabletlerinde yer alan takvim 21 Aralık 2012’de (bazılarına göre 22 Aralık) son bulmakta. Mayalar 2012 için zamanların sonu diyor. Ancak bu kıyamet ya da yok oluş anlamına gelmiyor. Bilim Adamlarına göre fiziksel bir değişim. Çünkü bu dönemde içinde yaşadığımız çağ sona erecek ve yeni bir çağ başlayacak. Büyük bir tufanla gelecek olan bu yeni çağın ipuçlarını ise bilim adamlarına göre iklimsel değişimler sayesinde şimdiden gözlemleyebiliyoruz. Beşinci kutupsal kayma olarak adlandırılan bu değişimde daha önceki değişimlerde olduğu gibi yine kutupların manyetik alanının değişmesi iddiaları ileri sürülüyor ve dünyadaki iklimlerin değişimi de buna bağlanıyor. Kutuplar yer veya açı değiştirdiğinde kutuplarda ki buzlar eriyor. Kaldı ki, küresel ısınma sonucu şu anda Kuzey Kutbu'ndaki buzullar zaten erimeye başlamış durumda. Mayalar'a göre de daha önce yaşanan dört çağda tıpkı bu şekilde sona erdi.  Dünyanın en az dört kez kutupsal kayma yaşadığı bilimsel verilerle kanıtlandı deniyor. Bazı belgesellerde dünyanın manyetik alanının belirli periyotlarla nasıl değiştiğini bilimsel olarak açıklanıyor. Şu anda dünyanın manyetik alanında muazzam bir değişim var. Bunun da en büyük nedeni güneşte meydana gelen değişimler. Yine dünyanın rezonansı binlerce yıldır 7.4 Hz.’di. 1980li yıllardan beri 12Hz’e ulaştı. Bu, bugün yaşadığımız 24 saatin eski zamanda 16 saate eşit olduğunu göstermektedir. Yani zaman hızlanıyor. Bildiğiniz gibi Güneş'in ortalama 11 yıllık periyotlarda aktivitesi zirveye çıkıyor. Kuvvetli patlamalar ve güneş lekeleri bu dönemde en yoğun zamanında oluyor. Son zirve dönemi 2000-2001 yıllarındaydı. Ancak bu dönemden bu yana düşüşe geçmesi gereken aktivite tam aksine az miktarda bir düşüşten sonra yatay bir düzey tutturmuş durumda. Yani bir sonraki zirve döneminin çok daha şiddetli olabileceğine dair bir işaret olabilir. Bir sonraki zirve noktası ise 2012 yılına denk düşüyor. Araştırmanın kilit noktası da burası. Eğer bilgisayar ortamında yapılan teorik modellerin sonuçları doğruysa 2012 yılı civarında bizi bir Manyetik Kutup kayması bekliyor.

Ancak bu bir anda başlasa da, bir günde biten bir olay değil. Manyetik yapının tekrar
dengeye gelmesi ortalama 3000 yıl kadar sürüyor. Dünya'da ise son 300 yılda genel manyetik kutup %20 oranında zayıflamış durumda. Bu Antartika ve Güney Amerika’da, yani ozon tabakasının delik olduğu yerde %40 lara kadar çıkıyor. (yani ozon tabakasının asıl delinme nedeni olabilir)Bahsi geçen araştırma bu olayın 2012 yılında gerçekleşeceğini ortaya koyuyor.
Peki Güneş aktivitesi zirvesinde ve Manyetik kutup yer değiştirirse ne olur?
Manyetik kayma demek, dünyanın manyetosferinin, yani manyetik kalkanının bir süreliğine kapalı olması demek. Güneş'ten veya uzaydan gelecek her türlü etkiye açık olacağız demek. Güneş'ten gelen zararlı ışınlar ve kozmik ışınlar direkt dünya yüzeyine ulaşacak. En basit sonucu da milyonlarca kanser vakası. Diğer olası sonuçlarından biri, dünyanın manyetik alanı etkin olmayacağından meteor gibi cisimlerinde yönlerinin dünya tarafından değiştirilemeyeceği, tam tersi çekileceği olasılığı...Dünyanın yer çekimine etkisi tahmin  edilememekle beraber, volkanlar, depremler vs.. gibi olayların zirve yapacağı tahminlerden biri.

Yani Mayalılar eğer haklıysa ve kehanetleri gerçekleşirse, küresel bir felaket bizi bekliyor demektir... En kötü senaryoda tek kurtuluş olasılığı, yüzeyin altında yaşamak veya başka gezegene gitmek 3000 yıl süreyle...Ama ilginç olan şey Mayalar'ın bunu bilmeleri ya da gerçekten bilip, bilmedikleri... İddianın bir diğer yanı da Mayalar'ın bununla da yetinmeyip, gelecekte tüm insanlığı etkileyecek trajediyi bizlere şifreli bir şekilde duyurmuş olmaları ve bu şifreye göre dünya için 2012 yılı çok önemli. Ama neden şifre? Buna cevap verilemiyor.... Peki bu görüşe göre 2012 yılında dünya yok mu olacak? Mayalar 2012'yi insanlığın yeniden yukarı çıkışının yaşanacağı bir çağ olarak tanımlıyor. Hatta farklı inançlarda yer alan Altın Çağ'a böyle ulaşılacağı da ileri sürülüyor. Yani 2012'nin önemi burada. Düşen insanlık tekrar yukarı çıkacak ve bu çıkış 2012'de başlayacak. Yine iddialara göre çıkış süreci başladı, belki de 2012 bir final olabilir. Ancak bu tarihlemede iki yıllık bir hata payı bulunabileceği de belirtiliyor. Şu anda bilimsel olarak ispat edilen dünyanın dört kez kutup değişimi geçirdiği iddiası Mayalar'a referans olarak veriliyor. Bugün bu durum ispatlanmış durumda. Deniyor ki, insanları bunu yeni keşfetse de, Mayalar bunun farkındaydılar. Bu Maya kenti Palanque'deki Yazıt Tapınağı'nda bululan mezar taşının kapağındaki şifrenin çözülmesiyle ortaya çıktı. Kapağın üzerindeki şerit motiflerini simetrik bir şekilde yan yana getirildiğinde ortaya bir Jaguarun ve bunun üzerinde de bir Yarasa sembolü vardı. Mayalar'ın mitolojik yazıtlarında Jaguar beşinci yani bizim çağımızı, yarasa ise ölümü sembolize etmekteydi... Kapağın üzerinde açık bir şekilde görülen Güneş Haçı'nın üzerindeki delikler ise Güneş'in manyetik hareketlerini temsil etmekteydi. İşte bu Mayalar' ın gizli mesajıydı. Yani yaşanacak trajedinin sebebi Güneş'te meydana gelecek olan manyetik değişimlerdir.. İlginçtir ki şu andaki iklim değişiminin nedenlerini Güneş'e bağlayan bilim adamları da sayısı oldukça çok..

Artık kurdukları saatin alarmı çaldı çalacak... Ve bizler nihayet onların sadece kendi zamanları için değil, tüm insanlık için hayati önem taşıyan bu bilgilere sahip olduklarını görüyoruz.

Uygarlıkları bizim standartlarımıza göre ilkeldi belki... Çağlayan nehirlerinden başka su sistemleri, yolları, arabaları, elektronik bilgisayarları yoktu... Ama diğer konularda engin bilgi ve altyapıya sahiptiler. Son araştırmaların gösterdiğine göre Mayalar, bizim düşünemeyeceğimiz, hatta tahmin bile edemeyeceğimiz tarzda fizik ötesi bilgi ve pratiği kullanabiliyorlardı.

Dünya belirgin bir değişim yaşıyor. Belki Maya'ların 21 Aralık 2012 fenomeni ile de ilişkilendirilebilecek bu oluşumlar şu an bilmediğimiz veya farkında olmadığımız bir olay için zemin hazırlıyor olabilir. Artık biz insanlarda sık sık değişen, alışık olmadığımız hava koşullarına, sellere, ani bastıran şiddetli soğuklara karşı, neler oluyor? Hiç böyle olmamıştı gibi söylemlerle tepkiler vermeye başladık.

Gerçektende neler oluyor dünya'mıza?

Tüm umutlu bekleyişlere rağmen çabaların azlığı nedeni ile insanlık, herkesi hırpalayacak bir sona doğru gitmekte. Dünyanın manyetosferi gittikçe zayıflamakta. İnsanoğlu önümüzdeki yüzyıldan itibaren, aciz olduğu doğa karşısında, yetersizliğini fazlası ile görecek. Kapitalist sistemin veya hangi “İzm” olursa olsun, ille de bir İzm’in peşinde koşan insanlık, hala futbol maçlarının, cebini ne şekilde olursa olsun doldurmanın, her türlü heva ve heveslerinin veya şan şöhret peşinde ilkel bir şekilde düşüne dursun, yaşadığımız dünya çok ama çok ciddi büyük bir değişim geçiriyor. Ama bizler görmek yahut duymak istemiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder