18 Kasım 2010 Perşembe

NAFTALİN NOSTALJİ KOKAR...

Yoğunluktan dolayı yeni yazı paylaşamamıştım sizlerle. Hem gereksiz gerekliler konusunda hafızalarınızı doldurmak hem de geç kalmış bir bayram tebriği olarak yazıyorum bu satırları. (:
Naftalin kokusunu bilmeyenimiz yoktur. Çoğumuzun aklına ilk olarak büyükanne ve büyükbabasının evi geliyor değil mi? O kapıdan içeri girer girmez tüm benliğimize işleyen naftalin kokusuyla el öpmeler, sarılmalar...
Tonton bir fizik öğretmenimiz vardı lise yıllarında  naftalin kokulu. O da bir büyükanneydi belki de kim bilir. (: Naftalin mazi kokar aslında buram buram, hatıralar hatıralar... Unutulmasın, aklımıza geldiğinde yüzümüzde minik bi tebessüm oluştursun, yok olmasın diye koruyup kolla
r anılarımızı...
Sadece anılarımızı değil tabi ki. İsterseniz önce biraz kimyasal özelliklerine bakalım birlikte.
Naftalin ( C10H8 maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen beyaz renkli aromatik bir hidrokarbondur. Suda değil de alkolde çözünen, sanayiden tutun da boya, eczacılık, parfümeri, vb. gibi birçok sektörde kullanılan katı bir madde olur kendileri. Kimya dersi alanlarımız hemen hatırlayacaktır. (Naftalini madde konusunu işlerken unutmak ne mümkün zaten?! (: ) Naftalin katı bir madde olmasına rağmen hal değiştirirken katı-sıvı-gaz şeklinde değil de direkt olarak katıdan gaza geçebilen derslerde süblimleşme olayı için gösterilen yegane örnektir. Süblimleşme olayı bir maddenin katı fazdan doğrudan sıvılaşmadan gaz fazına geçmesidir.
Bizleri, kıyafetlerimizi güvelerden böceklerden korumak için birebirdir. Sonra kötü kokuların önüne geçmek içinde tuvalet ve banyolarda sık sık kullanılır. Hatta annem elektrik süpürgesinin içine bile bir miktar naftalin çeker, her ev süpürülüşünde ortamı naftalin kokusu kaplar. (:
Çok masum gözüküyor değil mi beyaz beyaz? Ama hiçte o kadar masum değilmiş aslında. Yararlarının yanısıra günümüzde sağlığımız açısından zararlarının da olduğu bilinmekte. Dolayısıyla siz siz olun, naftalini uzun süre solumaktan, çocuklarınızın bir şekilde ağızlarına koymalarından, hatta doğrudan uzun süre temas halinde olmaktan sakının. Ne kadar doğru bilinmez bir rivayete göre alyuvar hücrelerimize zarar vermekte olup, kansere bile yol açabiliyormuş deniliyor. Zararları konusunda bilimsel olarak %100 kanıtlanmış bir bulguya rastlayamadım araştırmalarım sırasında. Hep bir rivayet şeklinde ele alınmış konu. Sizin bildikleriniz varsa bu noktada paylaşımlarınızı bekliyoruz sabırsızlıkla. (;
Günümüzde eskiye özlemin arttığı, iki lafımızdan birinin ahhh nerede o eski .... ile başlayan cümlelerin olduğu bir süreçte bunun sadece iki açıklaması olabilir. Ya yaşlanıyoruz ya naftalin kokulu nostalji yapmak istiyoruz. (((:
Nostaljik, naftalin kokulu bayramlar diliyorum sizlere efendim....
Dip not olarak keşke hayatımızda var olan bizi yiyip bitiren dert güvelerine karşı da işe yarasaydı şu naftalin... Dertler yaklaştıkça "Yaklaşmayın naftalinlerim naftalin adamım bennn.... " dese... :/ Naftalinman'im kokulu kokulu gelse... (((:

Çokta mantıksız olmadı bence. Biz ki
uçan süpermanları, ağ atan spidermanları, yarasa kanatlı batmanları kendimize süper kahraman kabul etmiş insanlarız  'naftalinman'imin neyi eksik değil mi ama?! :p

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder